Göçebe Aşklar,Takvimsiz Ayrılıklar



Ayrılıkları tarih düşürdüm gözlerime.
Ardımda alev alev mülteci yalnızlığım
ve tarih ‘ölümdür’ dedi bir cellat,
ak yeleli tayları dağlarda kuşatarak...

Yaslasam başımı geceye kan kokacaktı,
okuduğum kitaplarda eksik kalan bir şeyler.
Her akşamda bin özlem:
Savrulan...
Her adreste bir kimlik:
Unutulan...

Şimdi
ah
desem,
geceyi ertelesem,
ertelenemez hayat.

Bu acı da yaşanır, ertelenemez
Kalabalıklar, merhaba kalabalıklar,
kalabalık yalnızlıklar...

Dediler şavkını düşürdün suya,
belân karışır toprağa;
sese,
ışığa
ve şarkıya.
Deşmez mi acıyı o ses?

Aykırı bir uzaklığım,
konuşmayı unuttum...
Bozbulanık gecelerde
sevişmeyi unuttum...

/Yeter ki yasaktaki tadı kuşanıp,
yenibaştan...
O yasak özlemleri giyin gel,
yenibaştan!/

Şimdi bu göçebe aşklar,
takvimsiz ayrılıklar.
Artık adın bir ayrıntıdır;
mevsimler eskidi,
eskidi yollar…
Beklemeyi unuttum...

Yılmaz ODABAŞI

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı